Medreseler

Hasodabaşı Hasanağa Medresesi, 1659 yılında inşa edilmiş olup, Osmanlı mimarisinin önemli bir örneğidir. Medrese, dikdörtgen bir revaklı avlu etrafında on hücre ve bir derslikten oluşmaktadır. Zamanla harap olan yapı, yeniden inşa edilmiştir. Medrese, tarihi ve mimari değeriyle dikkat çekmektedir.

1453’te fetihten sonra Ayasofya’yı ziyaret eden Fâtih Sultan Mehmed Han, fethin ve saltanatın sembolü olarak Ayasofya’yı bir külliyeye dönüştürdü. O zamana kadar görülmemiş bir şekilde yüzlerce dükkânı, evi, çarşıyı, han ve hamamı gelir kaynağı olarak Ayasofya’ya vakfetti. Öncelikli olarak avlu içerisinde medrese inşasını irade buyurdu ve inşa edildi (1466). 

Caminin içinde yer aldığı külliyede medrese ve günümüzde yerinde olmayan çifte hamam bulunmaktadır. Cami ile birlikte yapılmış olması gereken hamam, caminin uzağında, bugün Dolmabahçe Sarayı’nın dış avlusu sınırında yapılmıştır. Sinan’ın Samatya’da 1547’de yaptığı Yakub Ağa Hamamı’na benzeyen hamam, Tophane-Beşiktaş yolu genişletilirken 1957 yılında yıktırılmıştır. Medrese, H. 1051/ M. 1641-42’de Kösem Sultan tarafından yaptırılmıştır.

Bayezid Medresesi, Osmanlı Padişahı II. Bayezid Han tarafından İstanbul’da Bayezid külliyesinin bir parçası olarak 1506-1508’de inşa ettirilen medrese’dir.

Eskiden giriş kapısının sağında, büyük dikdörtgen havuz bulunduğundan, halk arasında “Havuzlu Medrese” olarak da bilinir. Bayezid Medresesinin yapımına Bayezid Camii’nin inşasının bitiminden sonra başlandı. Camiinin kuzey batısında ve biraz uzağında olan klasik medrese planında bir yapı olan medresenin inşaatı 1507’de tamamlandı. Mimarı Yusuf Bin Papas’tır.

İstanbul Cağaloğlu’nda bulunan Hadım Hasan Paşa Medresesi 1597-98 yılında sadrazam olan Hadım Hasan Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Medresenin; daha önce de II. Mahmud Han tarafından 1826 yılında tamir ve onarımı yaptırılmıştır. Restorasyonu sürecinde ise tarihî dokusu korunarak; son derece hassas bir çalışma gerçekleştirilmiştir.